Sanatçı Nur Gökbulut’un Deport Sergisi 5 Nisan’da açılıyor. 5-19 Nisan 2021 tarihleri arasında Ankara Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açık olacak olan sanatçının sergisinde güzel ve sıra dışı eserleri sanatseverlerle buluşacak.
Sergi yeri ve adresi:
Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Kavaklıdere Mah. John F. Kennedy Caddesi No:4 Ankara
Nur Gökbulut
1954’te Ankara’da doğmuştur. 1978’de bitirdiği Gazi Üniversitesi Resim Bölümü’nde halen öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Sanat-Toplum ilişkisini güçlendirmek ve Türkiye’nin güncel sosyal sorunlarına dikkat çekmek amacıyla çeşitli sergiler ve çalıştaylar düzenlemiş, toplumsal projeler içinde yer almıştır. INSEA, IAPMA, AIAP, A+a, UPSD gibi uluslararası derneklere üye olup, BRHD, GÖRSED, SAKÜDER, ANKÜSAD, AGSAD ve Kâğıt Sanatçıları Derneği’nin yönetim kurulu üyesidir. 30’un üzerinde kişisel sergisi açmıştır. İngiltere, İtalya, Avusturya, ABD, Almanya, Ermenistan, Yunanistan Polonya, Belçika’ da sergi ve çalıştaylara katılmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında, Resmi ve Özel koleksiyonlar ile müzelerde eserleri yer almaktadır.
Ödülleri
1988-Gençlik Spor Bakanlığı, 1989-Ordu Valiliği, 1989-Kültür Bakanlığı Mevlâna Resim Yarışması, 1993 13. Günümüz Sanatçıları Resim Yarışması, 1995-Ankara Üniversitesi 50.Yıl Resim Yarışması, 1996-16.Günümüz Sanatçıları Resim Yarışması, 1999-Adana Çimento, 1995-56.Devlet Resim Heykel Sergisi, 2001-62.Devlet Resim Heykel Sergisi, 2006-Şefik Bursalı Resim Yarışması, 2007-Şefik Bursalı Resim Yarışması olmak üzere çeşitli ödülleri vardır. INSEA, IAPMA, AIAP, A+a, UPSD, BRHD, Kağıt Sanatçıları gibi uluslararası derneklere üyedir.
Ünsal Piroğlu’nun Nur Gökbulut Hakkındaki Yazısı’ndan
“… NUR GÖKBULUT’un sanatı, yaşama genel bakışının özel bir izdüşümüdür. Sanatsal söylemlerini, mutlaka düşünsel bir alt yapıyı içeren Naylon Yaşam, Susuz Sergi, İnme-nü-zul, Sarı Karanlık, Pandemi Günlükleri ve Maske gibi, sosyal içerikli projelerle sundu. Bir dünya vatandaşı sorumluluğu ve bilinci ile sanatını sadece dekoratif bir duvar süsü olmaktan kurtararak ona küresel bir işlev kazandırmayı amaçlıyor. Ulusal ve evrensel düzeyde temel bir proje ile dünya insanının yüreğine dokunuyor. Nesnenin yüzeyselliğinin ötesine geçerek, onun plastik özü ile buluşmayı amaçlıyor. Böylece doğanın estetiğine ve özel gizine ulaşıyor. Zira estetiğin özü doğa değil midir. Sanatın doğanın özü olduğu inancı ile eserlerini, doğanın en basit parçaları ve atık maddeleri ile yorumlayarak sunuyor. Doğa ile aynı beden halinde bütünleşen bir sanatçı olarak, tahribe uğramış bu “sararmış küresel beden”le birlikte duyduğu acıyı estetik çığlıklarla yansıtıyor. Rafine bir sanatçı olarak estetiğin kristalize haline ve evrensel bir plastik dile ulaşmış olması da söylem gücünü ve etkisini artırıyor…”
Nur Gökbulut’un kişisel internet sitesi için tıklayınız