Leonardo da Vinci tarafından 1505’te yapıldığı düşünülen Mona Lisa tablosu Rönesans döneminin ilk kadın portesi olarak kabul edilir. Sfumato (Rönesans Döneminin kanonik resim modlarından biri) tekniği ile yapılan Mona Lisa 54 santimetreye 79 santimetre ölçülerinde bir kavak tablo üzerine çalışılmış bir eserdir. Görece küçük boyutlarına ve basit sayılabilecek kompozisyonuna rağmen en ünlü tablolardan biridir.
Mona Lisa’da resmedilen kadının kim olduğu hâlâ tartışma konusudur ve net bir mutabakat yoktur. Bunun en büyük nedeni ise da Vinci yaptığı bu resmi ölene kadar kendinde saklamış, kendini finanse eden bir hamiye veya başka birisine vermemiştir. 1550 yılında Leonardo da Vinci’nin biyografisini yazan Giorgio Vasari’ye göre bu kadın Floransalı bir tüccar olan Francesco del Giocondo’nun karısı Lisa di Antonio Maria Gherardini’dir. Mona kelimesi İtalyanca’da “ma donna” (hanımefendim) kelimesinin kısaltmasıdır.
Mona Lisa üzerindeki başka bir iddia ise aslında Leonardo da Vinci’nin kendi portresini bir kadın yüzü olarak yaptığıdır. Başka bir düşünce ise Mona Lisa’nın tamamen Leonardo da Vinci’nin kendi hayalindeki bir kadın olduğudur.
Eserde, tema bir kenara bırakılırsa Leonardo da Vinci’nin gizemli ancak yumuşak bir ruh hali yaratan, puslu bakışlar ve yüz hatları Stumato tekniğini kusursuz kullandığı görülmektedir. Leonardo da Vinci bu tekniği kullanarak Mona Lisa’nun yüz ifadesini belirsiz hale getirmesi O2nun olağan üstü yeteneklerinden biridir. Bu resmi muhteşem kılan bir değer özellik ise Mona Lisa’nın gülümsemesinin değişik açılarda bakıldığında farklılık göstermesidir.
Mona Lisa Leonardo da Vinci’nin ölümünden sonra sancılı bir geçmişe sahip olmuştur. Fransa Kralı I. Francis tarafından satın alınmıştır. Versailles Sarayı’nda Napoleon Bonaparte’ın yatak odasına konmuştur. Louvre Müzesi’nde muhafaza edilmiş, buradan çalınmış ve daha sonra bir otelin odasında tekrar ortaya çıkmıştır. 1956’da ise sergilenirken birisi tarafından tablonun alt yarısına asit püskürtülmüştür. Bu olaydan sonra Paris’te Louvre Müzesi’nde bir duvarın içinde, çifte koruyucu camın arkasında olarak sergilenmektedir.