X

20’li Yaşlarda Cilt Bakımı

Yaşlanma karşıtı önlemler için henüz çok mu gencim?

Eğer 20’li yaşları sürüyorsanız ve cildinizin bu formunu uzun yıllar korumak istiyorsanız cildinize yararlı ve zararlı şeylerin ayrımını iyi yapmalısınız.

20’li yaşların sonu ve 30’lu yaşların başında cilt sağlığınızı korumanın en temel 2 adımı

  • Sigaradan uzak durmak ve
  • Güneşten etkin biçimde korunmaktır.

Cilt yaşlanması belirtilerini yavaşlatmanın ilk koşulu ise geniş spektrumlu bir güneş koruyucu ürün kullanmaktır.

Böyle bir ürün

  • SPF 30 veya daha yüksek dereceli koruma sağlayan
  • Hem UVA hem de UVB’ye karşı etkili,
  • Tercihen yüksek oranda çinko ve nemlendirici içeren bir ürün olmalı ve her gün düzenli kullanılmalıdır.

20’li yaşlarda yaşlanma karşıtı ürün kullanmanız gerekli olmayabilir. Bu yaşlarda cildinizin kendisini yenileme ve onarma döngüsü tam olarak çalışır. Bu yaşlarda kullanılacak yaşlanma karşıtı ürünler cildinizi tahriş edebilir veya güneşe daha duyarlı hale getirebilir.

Cildinizin bu taze ve canlı görünümünü korumak için antioksidan içerikli bir nemlendirici veya serumu cilt bakım ürünleriniz arasına ekleyebilirsiniz.

Bu anlamda ideal ürünler genelde olarak aşağıdaki etken maddeleri içerirler:

  • C vitamini,
  • E vitamini,
  • Yeşil çay,
  • Niasinamid ve Alfa lipoik asit.

Bu etken maddeler UV’den ve çevresel faktörlerden kaynaklanan oksidatif hasarı (serbest radikal birikimini) minimize eder ve derinin bağışıklık sistemini güçlendirirler.

Genç bir cilt için en yararlı etken maddelerden biri de yüzeysel olarak uygulanacak A vitamini (Retinol) içeren ürünlerdir.

A vitamini (Retinol) içeren bu ürünler;

  • Akne oluşumunu azaltabilir,
  • Genişlemiş gözenekleri sıkılaştırabilir,
  • Cildin renk tonunu eşitleyebilir,
  • Derideki olumsuz yapılanmaları önleyebilir,
  • Hücre oluşumu döngüsünü artırırken kolajen yapımını uyarabilirler.

Ancak A vitamini içeren ürünler ilk kullanılmaya başladıkları birkaç hafta içinde ciltte kızarıklık, kuruma ve pullanmaya yol açabilirler. Bu nedenle bu ürünleri özellikle gece bakımında, olabildiğince ince katmanlar halinde uygulayıp gerektiğinde artırmak gerekir.

Bazen Botulinum toksini uygulamalarının kırışık ciltlerde sağladığı pürüzsüz görünüm gençlere çekici gelebilmektedir. Ancak bu uygulama genç bir cilt uygun değildir.  Çünkü Botulinum toksin uygulaması ince çizgiler için uygun değildir, ayrıca cildi doldurmaz kırışıklıkları önlemez, ancak maskeler. Toksinin yaşlanma karşıtı uygulamalar içinde önemli bir yeri vardır, ancak daha sonraki yaşlarda gerekli olacaktır.

Genç ciltlerde yararlı olabilecek uygulamalardan biri PRP uygulamasıdır. Çocukluk yıllarından itibaren cilt yapısını bozan UV birikimi PRP mezoterapisi yoluyla hafifletilebilir. Cildinize başka hiçbir sentetik maddenin sağlayamayacağı onarıcı ve arındırıcı güç kendi kanınızdaki büyüme faktörlerinde ve mikro besinlerde mevcuttur.

PRP uygulamasının derinin doğal yapısında bulunan Hyaluronik asit gibi bir madde ile birleştirilmesi de mümkündür. Bu durumda PRP’nin onarıcı ve arındırıcı etkisinin yanı sıra hyaluronik asidin yüksek nem sağlayıcı etkisini de cilde aynı anda vermek mümkün olmaktadır.

Eğer kendinize bir cilt bakımı rejimi oluşturmak istiyorsanız şuradan başlayabilirsiniz

  • Cildinizi her gün hafif bir temizleyiciyle yıkayın, uygun soyucu ürünlerle ölü hücrelerden arındırın.
  • Eğer akneye yatkın bir cilt yapınız varsa haftada 2-3 kez salisilik asitli bir temizleyici kullanın.
  • Hem UV hem de UVB’ye karşı etkili SPF 30 veya daha yüksek koruma faktörlü ve tercihen çinko ve nemlendirici içeren bir güneş koruyucu kullanın.
  • Cildinizi antioksidan içerikli ürünlerle besleyip hyaluronik asitli ürünlerle nem desteği sağlayın.
  • Akneli veya aşırı yağlı cilt tipleri için A vitamini içeren kremleri-dikkatlice- kullanın.
  • Sigaradan ve kapatıcı makyajdan uzak durun. Yağlı/kapatıcı makyajın akneye ve sonradan renk tonu eşitsizliklerine veya skar oluşumuna neden olabileceğini unutmayın.

Orkan Güngör